Yrd. Doç. Dr. Neslihan Çevik

Post-kolonyal düşüncenin din sosyolijisine katkisi dine ve ozellikle Islam’a ilişkin yerleşik bakış açilarinin ve önkabüllerin sorgusal bir şekilde incelenmesi olacaktır. Her ne kadar dini ve moderniteyi iki zıt kutup olarak gören sekülerizm tezi yeniden düşünüldüyse de, sosyolojik düşünce halen dinin modernite ile ilişkisine karşit kategoriler ile yaklaşmakta: ya dinlerin moderniteyi red eden fundemantalist formlar olacağini ya da moderniteye asimile olan liberal formlar olacağini temin etmekte. Islam özelinde ise aynı yaklaşım Islam’ın fundemantalizme daha yatkın olduğunu, ve Islami fundemantalizmin de politik olduğunu söylüyor. Bu teorik çerçeve, Müslüman’ların modern hayata katılım ve hatta katkılarını (modadan, kadın haklarina ve politikaya kadar) açıklamakta güçlük çekiyor. Müslümanlar ve modern hayat arasındaki yeni iletişimler ya Islam’ın erozyunu ya da  politik Islam’ın arkasına sığındığı bir maske olarak marjinalize ediliyor. Bu dini inovasyon ve kimlik değişiminin esas içeriğini anlamamızı engelliyor. Ayni çerceve sadece Islam özelinde değil, Bati konteksinde de dindarlar ve modern hayat arasi degişen iletişimleri yorumlamakta zorluk çekiyor. Post-kolonyal araştirma ve onun yerleşik söylem ve bilgiye bakiş açısı, mevcut monoton kutupları (seküler/dindar, liberal/fundemantalist, politik/kültürel) yeniden değerlendirebileceğimiz ve dinin modern hayat ve global süreçlerde ki yer ve rolüne dair daha kültürel ve geniş bir yaklaşim geliştirebileceğimiz yeni bir epistemolojik alan oluşturmamiza yardımcı olacaktır. 

 

Yrd. Doç. Dr. Neslihan Çevik